Eskişehir Uyku Apnesi ve Horlama Cerrahisi
376 Views

UYKU APNESi VE HORLAMA CERRAHİSİ

Uyku Apnesi ve Horlama tedavisinden bahsetmeden önce bazı rahatsızlıkları açıklamak çok daha doğru olacaktır.

Öncelikle;

Horlama dediğimiz rahatsızlık; kişinin uyku esnasında yumuşak damağı, küçük dili ve çevresinde var olan yumuşak dokuların solunum ile birlikte titreşimi ile oluşan kaba ve gürültülü ses olarak tanımlanır.

Uyku apnesi dediğimiz ve toplumda oldukça fazla görülen rahatsızlık ise; Uyku esnasında kişi solunumunun 10 saniye yada daha fazla bir süre durması olarak tanımlanır.

Hipopne; Uyku sırasında ağız yada burun yolu ile alınan hava akımının %50 azalmasına ve kandaki mevcut olan oksijen miktarının düşüp kişinin uyanmasına denir.

Apne Hipopne İndexi (AHI); Uyku esnasında gerçekleşen apne ve hipopnelerin saatlik ortalamasına denir.

Üst Havayolu Direnci Sendromu; Üst Solunum yolunda artan dirence bağlı olarak Apne, Hipopne ve Desaturasyondan bağımsız olan ve sık sık tekrarlanan uyku bölünmeleri, uyanma atakları ve bunlar sebebiyle gündüz vakti uyku hali olarak tanımlanan sendromdur.

Horlama sorunu genelde nefes alma esnasında oluşmasının yanında nefes verirken de meydana gelebilir. Bazı kişiler özellikle ağzı kapalı halde uyurken de horlama yaşayabilir. Sürekli horlama problemi yapılan araştırmalar neticesinde erkeklerin %44 ünde görülürken kadınlarda bu oran ise %28 dir. Genelde sürekli horlama yaş aralığı 30-60 yaştır. Üst solunum yolunda artan direncin etkisi olarak horlama karşımıza çıkar. Bu direnci daha fazla artması ile birlikte horlama problemine uyku apnesi de eşlik eder. Genel olarak uyku apnesi olan kişilerin genelinde horlama mevcutken, horlaması olanlarda uyku apnesi görülmeyebiliyor.

HORLAMA TİPLERİ VE NEDENLERİ

Üst solunum yolunda daralma, burun tıkanıklığı, aşırı kilolu olma (obezite), yüz ve çene yapısında orantısızlıklar, hipotiroidi, bademcik ve geniz eti büyümesi gibi nedenler horlama sorunu olan kişilerde genellikle görülür.

Uyku apnesinden bağımsız olan horlama sorununa “Primer Horlama” yani “basit horlama” denir. Bu tip hastalar genelde horlama esnasında rahatsızlık duymazlar. Ancak birlikte kaldıkları ya da uyudukları kişilerde oluşan sesle birlikte şikayetler başlar. Yapılan ses ölçümlerinde bu horlama sesi 60 desibel olarak ortaya çıkmıştır. Bazı testlerde bu oran 80-82 desibel, çok nadir hasta grubunda ise 90 desibel olarak ortaya çıkmıştır. Bu yüksek değer genelde “Rock” ve “Heavy Metal” olarak adlandırılan müzik tarzına yakın veya eşittir. Horlama genel olarak yatılan odada duyulurken kimi zaman tüm evi saracak hale gelebilecek kadar şiddetli olur. İlerleyen zamanla, birlikte uyuyan eşlerin odalarına ayırmasına kadar giden sosyal bir probleme neden olabilmektedir.

HORLAMA VE RİSK FAKTÖRLERİ

Horlamaya neden olan risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır.

  • Burun, yüz ve boğazda meydana gelen travmalar
  • Aşırı Kilolu Olma (Obezite)
  • Genetik Yatkınlık
  • Aile Hikayesinin Olması
  • Fiziksel Aktivitenin Az Olması
  • Alkol ve Sigara Kullanımı
  • Sık Sık Tekrar Eden Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları

Ayrıca Horlama rahatsızlığı olan kişilerde rutin hale dönmüş günlük baş ağrıları daha sık görülmektedir.

HORLAMA VE MUHTEMEL NEDENLERİ

Horlama sebep olan bazı muhtemel nedenler aşağıda sıralanmıştır.

  • Büyük Bademciklere ve Geniz Etine Sahip Olma (Özellikle Çocuklarda sebep)
  • Mukoza ve Burun Etlerinde Medyana Gelen Şişme ( Özellikle Alerjik Durumlarda)
  • Uzamış ve Sarkmış Yapıda Olan Yumuşak Damak Tipi ve Küçük Dil
  • Burun Yapısında Var Olan Problemler ( Deviasyon, Polip, Valv Yetmezliği, Konka Hipertrofisi, Yatış pozisyonu bozukluğu vb. gibi)
  • Aşırı Kilolu Olma (Obezite)
  • Alkol
  • Trankilizan İlaçlar
  • Yatıştırıcı İlaçlar

UYKU APNESİNE NEDEN OLAN SEBEPLER

Uyku apnesi; kişi solunumun uyku sırasında 10 saniye ve üzerinde durması olarak tanımlanır. Bu solunum bozukluğu ile kişinin kanında var olan oksijen seviyesi hızla düşer ve uykuda bölünmelere neden olur. Uyku aktivitesi kendi içerisinde farklı evrelere sahiptir. Kişinin en çok dinlendiği evre ise “Derin Uyku” denilen evredir. Uyku apnesi en çok derin uyku denilen bu evrede görülür. Yaşanan apne ile birlikte kişi derin uyku evresinden yüzeysel uyku evresine geçer. Çoğu zaman tam uyanmadıkları için bu sürecin farkına varılmaz. Uyku apnesi ataklarının tekrarlanması ile derin uyku süresinin kısalması kişinin tam dinlenememesine neden olur. Bu nedenle gündüz vakti sürekli olarak uykululuk hali görülür.

Ayrıca Uyku Apnesi esnasında kandaki oksijen seviyesinin düşmesi organların oksijensiz kalmasına neden olur. Özellikle beyin ve kalp gibi hayati organların oksijensiz kalması ile ani ölüm riskleri meydana gelir.

UYKU APNESİ TÜRLERİ

Uyku Apnesi iki şekilde ortaya çıkabilir. Bunlar;

Merkezi yani Beyin Kaynaklı yada Obstruktif denilen yani tıkayıcı şekilde olabilir.

Santral uyku Apnesi; görülme sıklığı çok nadirdir. Bu tipte beynin solunumu kontrol eden diyafram kasına ve göğüs kafesinde yer alan kaslara yeterli sinyal gönderememesi sonucu oluşur. Solunumu gerçekleştiren kaslara uyarıcı bir sinyal gitmediği için solunum aktivitesi görülmez.

Obstruktif Uyku Apnesi Sendorumu yani OSAS; Bu tipte uyku esnasında üst hava yollarında daralma ve sonrasında tıkanma şeklinde ortaya çıkar. OSAS tipte santral uyku apnesinin aksine kişi nefes almaya çalışmasına rağmen tıkanıklık sebebiyle nefes alınamaz.

Santral uyku apnesinin tam sebebi bilinmemekle birlikte genel olarak merkezi sinir sistemi, sinir ve kas hastalıkları, kronik akciğer hastalıkları, kalp yetmezliği gibi ağır hastalıkların sebep olduğu düşünülmektedir.

OSAS da üst solunum yolunda oluşan tıkanıklık ve darlık bu soruna sebeptir. Üst solunum yolları burun ile birlikte başlar ve geniz bölgesi, yumuşak damak, dil kökü ve gırtlağa kadar uzanmaktadır. Bu bölgede meydana gelecek en ufak darlık veya tıkanmalar OSAS’ı tetikler. Tıkanıklık tek bir bölgede meydana gelen darlık veya tıkanıklık sebebiyle olmayacağından sadece buruna yönelik cerrahiler uyku apnesi tedavisinde etkili olmayacaktır.

UYKU APNESİNİN SEBEP OLACAĞI HASTALIKLAR

  • Hipertansiyon
  • Aritmi
  • Sinir Sistemi Hastalıkları
  • Pulmoner Hipertansiyon, Sağ Kalp Yetmezliği
  • Hormonal Sistem Bozukluğu
  • Trafik ve İş Kazaları
  • Evlilikte Sosyal Problemler

HASTALIĞIN SIK GÖRÜLDÜĞÜ HASTA TİPLERİ

  • Aşırı Kilolu (Obezite) Hastalarda; Aşır kilolu olmak başlıca risk faktörlerinden biridir. OSAS hasta profili incelendiğinde normal hastalarda %2 ila %4 arasında görülürken obez hasta tiplerinde bu oran %40 lara dayanmaktadır.
  • Kalın Boyun Çevresi; Erkek ve kadın hastalarda boyun çevresi ile OSAS görülmesi bağlantılıdır. Erkekler 42 cm, kadınlarda ise 38 cm üzerinde olan boyun çevresinde OSAS çok daha fazla görülür.
  • Cinsiyet: Erkek hastalarda kadın hastalara göre görülme sıklığı yaklaşık 2 ila 10 kat daha fazla görülür.
  • Yaş: OSAS 40-50 yaş arasında erkek hastalarda çok daha fazla görülür.
  • Üst Solunum yollarının daralmasına sebep olan hastalıklar ( Deviasyon, Valf Yetmezliği, Konka Hipertrofisi, Polip, Tömürler, Geniz Eti Problemleri, Dil ve dil kökü büyümesi)
  • Alkol ve Sigara Kullanımı: Yapılan araştırma ve veriler alkol ve sigara tüketimi olan hastalarda OSAS’ın daha sık görüldüğünü ortaya çıkarmıştır.
  • Down Sendorumu, Marfan sendromu ve Amiloidoz gibi hastalıklarda OSAS daha sık görülür.

UYKU APNESİNİN BELİRTİLERİ VE BULGULARI NEDİR?

Özellikle Uyku apnesinin belirtileri gece ve gündüz farklıdır. Özellikle gece uyku halinde olunduğu için kişi bu belirtilerin farkında olmaz.

Gece Belirtileri;

  • Horlama
  • Uyku Esnasında Nefes Alamama
  • Uykuda huzursuzluk hali ve aşırı hareket etme
  • Sık Sık Uyku Bölünmesi
  • Reflü
  • İdrar Kaçırma ya da Sık İdrara Çıkma
  • Gece Terlemesi

Gündüz Belirtileri;

  • Uykusuzluk Hali
  • Yorgunluk
  • Unutkanlık
  • Dikkatsizlik
  • Değişken Kişi Ruh Hali
  • Cinsel Sorunlar
  • Sabahları Baş Ağrısı
  • Ağızda Kuruluk
  • Boğazda Ağrı

UYKU APNESİ VE TANI YÖNTEMİ

Uyku apnesininin tanısı konulurken en güvenilir yöntem Polisomnografi (PSG) testidir. Özellikle “Uyku testi” olarak adlandırılan bu yöntemde hastalar bir gece uyku laboratuvarında yatar. Verilerin doğru alınabilmesi için vücuda birçok algılayıcıların yapıştırıldığı bu testte kişinin uyku esnasında birçok verisi kayıt edilir.

Bu veriler;

  • Burun ve ağız yoluyla yapılan solunum
  • Kaç kez ve ne kadar süre ile apneye girdiği
  • Uykunun evreleri
  • Hangi Evrede apneye girdiği
  • Merkezi mi Tıkayıcı mı? olduğu
  • Kandaki Oksijen Miktarı
  • Kalp Hızu ve Ritmi
  • Karın ve Göğüs Hareketleri
  • Beyin Dalgaları

gibi bir çok veri kayıt edilir. Bu verilerin değerlendirilmesi ile hastanın uyku apnesi şiddeti ortaya çıkar. Hafif-orta-ağır şeklinde derecelendirilerek uyku apnesi profili belirlenmiş olur.

KİMLERE UYKU TESTİ YAPILMALI?

Horlama şikayeti olan, uyku apnesinin tanıklı olduğu ve gündüz belirtilerinin var olduğu tüm hastalarda uyku testi mutlaka yapılmalıdır.

Uyku Testi, PSG Teknisyenleri tarafından gerçekleştirilir. Test sonuçları uyku merkezinde var olan Göğüs Hastalıkları, Nöroloji veya KBB uzman hekimi tarafından raporlanır.

Uyku apnesi tespit edilen hasta mutlaka KBB uzmanı tarafından muayene edilmelidir. Bu muayene ile üst yolunum yolları detaylı şekilde incelenir. Endoskopik muayene ile detaylı kontrol edilir. KBB muayenesi esnasında hastada var olan tıkanıklık ve darlıklar kolayca tespit edilir. Tanıyı desteklemek ve doğru tedaviyi uygulamak adına diğer tetkiklerden yararlanılabilir.

Merkezi Uyku Apnesinde ise mutlaka Nöroloji uzmanına danışılmalıdır.

ESKİŞEHİR’de HORLAMA VE UYKU APNESİ TEDAVİ YÖNTEMİ

Horlama ve uyku apnesinin tedavisinde çeşitli yöntemler uygulanabilir. Bunlar;

  • İlaç Tedavileri
  • CPAP Cihazı
  • Ağız İçi Aparey Tedavisi
  • Cerrahi Tedavi
  • Burun Cerrahisi
  • Geniz Eti Cerrahisi
  • Damak Cerrahisi
  • Dil Kökü Cerrahisi
  • Trakeotomi
  • Maksillo-mandibuler İlerletme
  • Sinir ve Kas Stimülatörleri

Son olarak sizde Horlama ve Uyku Apnesi sorunu yaşıyorsanız Op. Dr. Emine Şakalar klinik hattından randevu alarak bu sağlık sorununuzu çözmeye yönelik tetkik ve tedaviler için bizlere danışabilirsiniz.

Türkiye’nin en güzel şehri Eskişehir’de, Kulak Burun Boğaz hastalıklarına ve Burun estetiği (Rinoplasti) sorunlarınıza tek elden çözüm üretiyoruz.

İletişim

Bize Ulaşın

Language